Öner Y.: Antigone ‘Devlet’ kavramı üzerinde beni düşündürdü. Ölünün yüzüstü bırakılması evrensel hukuka, tanrının yasalarına göre ahlaki birşey değilken, devlet ya da devleti temsil eden kişi bunu isteyebiliyor.
Rüştü H.: Bu çatışmayı günümüzde Doğu’da yaşıyoruz.
Esra K.: Ölünün ortada bırakılması Antik Yunan’da bir insana yapılabilecek en büyük hakaretti. “Gözyaşlarımızın tadı aynıyken, bazılarımızın ölülere bile eşit uygulamaları yok.
Rüştü: Ölünce insanlar eşitlenir, ancak dediğiniz gibi bazılarımızın ölülere bile tahammülü yok.
-Bu kitapta ciddi bir devlet eleştirisi var. Günümüzde devlet’siz yaşam hayal edilemiyorken, Yunan mitolojisinde “devlet” bir trajediden ortaya çıkıyor gibi.
B.B.Ö: Bu eleştirilerin yöneleceği yer devlet değil, iktidar hırsı sahipleri olmalı. Şeytanın Avukatı’nda geçen etkileyici sözlerden biri Kreon için söylenebilir ‘Kibir benim en sevdiğim günahtır.’
Ö.Y: Ama görüyoruz ki halk kralda herşeyi yapma gücü görüyor.
B.B.Ö: Krala yönelik onun gururunu okşayan bir yaltakçılık söz konusu.
R: İktidar tanrısal bir alandır,derler.
B.B.Ö: Antigone’da cinsiyet temelli bir gerilim görüyoruz.
E.K: Antigone’un bir savaşçı gibi, “ben öldürülsem bile bu işi yapacağım” ifadeleriyle Sofokles tarafından öne çıkarılması ilginç bir durum. Antigone ismi zaten "antagonist" kelimesini hatırlatıyor, ismin ‘anti’ ile başlaması Sofokles’in birşeylere dikkat çekmeye çalıştığını anlatıyor olabilir.
RH: Antigone’da kahin doğal hukuku temsil ediyor.
EK: Kahinin kör olması onun için çok önemli. Kahin Antigone’un kadın yada erkek, kör yada topal olmasıyla ilgilenmiyor. Kahinin klavuzunun bir çocuk olması da dikkat çeken bir durum. Kral kendisine laf anlatmak isteyen herkesi tersliyor, kahin ise bir çocuğu rehber edinebiliyor.
RH: Toplum sesini çıkarmasa bile toplumun kanaati vicdandan yana. Antigone’da ‘koro’ olarak gösterilen kalabalık, halk idi ve Antigone’u haklı bulduklarını daha ilerleyen zamanda dile getiriyorlar.
*Vicdana karşı yasa yapılamaz.
E.K: Kreon neden Antigone’u öldürmedi de mağaraya hapsetti?
Mağara eski norveç dillerinde ‘hellir’ demekti ve bu ingilizcede cehennem manasına gelen "hell" kelimesini çağrıştırıyor. Kreon Antigone’u mağaraya gönderirken cehenneme göndermeyi betimlemiş olabilir. Mitoloji’de Adem’in ilk karısı olduğu söylenen “Lilith” yasak kelimeyi söylediği için Tanrı onu dünyada bir mağaraya kapatmıştır şeklinde bir hikaye anlatılır. Kreon da kendisini Tanrı olarak görüyor olabilir ve bu davranışı bu yüzden bu şekilde yapmıştır denilebilir. Ayrıca Kreon, Antigone’u ‘yılan’a benzetiyor, yılan mitolojilerde yer altında ve üstünde gezinen, iki dünyanın sırlarına da vakıf hem gizemli hem de bir nevi ‘şeytan’ olarak tasvir edilir.
RH: Antigone’da korkunç bir ataerkillik eleştirisi var.
Ö.Y: Kanunlar kime hizmet etmek için vardır?
B.B.Ö: Kreon kendisini halkın iradesinin üstünde görüyor. Koro en baştan doğruyu krala gösterseydi belki despotluğunu yola getirirlerdi.
“Ben Muhammed’e inanırım ama Mekke’li kadınların beni kınamasından korkarım.” sözünde de olduğu gibi Kreon gururundan ve kibirinden, doğruyu görse bile uygulamıyor.
Eskiden beri insanlar inanılması, tabi olunması durumunda mutlu olunacağı yasalardan bahsederler. Hüseyin Hatemi hoca buna doğal-ilahi yasalar diyor. İnsanlar ölümsüz yasalara karşı gelince ne olur? Antigone krala senin yetkin sınırlı bir yetkidir diyor. “Bu kural yanlış” dediğimiz zaman bunun yanlış olduğunu vurgulayan bir üst yasanın var olduğunu söylüyoruz aslında. Bugün doğal hukuktan bahsedildiği zaman bazı insanlar nereden çıkıyor bu yasalar, nerede yazılılar diyorlar.
E.K: Belkide somut, yazılı bir kaynak olsaydı onu değiştirme şansları olacak, bu yüzden soruyorlar..
RH: Kreon kahine sen para için bunu söylüyorsun derken, değerler ile çıkarlar arasında bir düalite var olduğunu gösteriyor.Bizim jargonumuzdan konuşmayanlara “öteki” damgasını vuruveriyoruz. “Adaletin gözü bağlıdır”.. ‘Kimin’ söylediğinden sıyrılabilirsek, ‘ne söyledi’ğine odaklanabiliriz..
B.B.Ö: Adalet heykelinin de zaten gözü bağlıdır, bir elinde kılıç bir elinde ise terazi vardır. Antigone bana “doğru” ile “emir” arasında nerede durmam gerektiğini gösterdi. Çiçero der ki; Ahlaki olanla faydalı olan birbiriyle çelişmez. Eğer çeliştiğini düşünürseniz, fayda anlayışınızı yanlış tanımlamışsınızdır. Kreon da eper doğruyu yapmanın son tahlilde onun için faydalı olacağını bilseydi, yine böyle davranır mıydı..
Etiketler: Antigone, ilk tahlil, Sofokles
Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
0 yorum:
Yorum Gönder