Gelemeyenler için tekrardan yapılan tahlilimiz.
Havva Nur Tekin: Yurdu için yiğitçe dövüşerek can veren Eteokles, Kardeşi olacak hain,ulusu köle etmek isteyen Polüneiks... Kralın “Şerefli bir yurttaşla bir haini asla bir tutmam” sözü bana günümüzdeki Türk-Kürt çatışmasını çağrıştırdı. Türk tarafından can kaybı olunca “şehit”, Kürt tarafından can kaybı olunca “terörist” muamelesi yapılıyor. Bu diyaloglar yıllar önce izlediğim Güneşi Gördüm filmindeki bir sahneyi canlandırdı bende, aynı ailenin iki çocuğundan biri Türk Ordusunda askerlik yapıyor, diğeri ise dağa çıkmış bir “terörist”. İkisi bilmeden aynı gün evlerine geliyorlar ve terörist abiyle asker kardeşi karşılaşıyor, asker olan kardeşi abisine gel teslim ol diyor,abisi reddediyor, kardeşi –peki ya çatışmada karşılaşırsak ne olucak? diyor, abisi -ölünce sen şehit, ben terörist olacağız diyor..
Kitap çok ciddi ahlaki öğütleri de içerisinde barındırıyor, ayrıca iktidarlar için de yol gösterici öğütler mevcut. Mesela koro başıyla kralın konuşma sahnesine bakarsak;
...
Koro başı: Hakanım, deminden beri bunun tanrıların bir işi olup olmadığını düşünüyorum.
Kreon: Daha neler, sanki pek gözetmiş Polüneiks tanrıların yasalarını, onlar da onu bu şerefe layık görmüşler! Buraya tapınaklarını yıkmaya gelmişti, yoksa tanrılar kötülerden yana mı?
-Düşmanın dinsiz-kutsala saygısız gösterilmesi, iktidarların meşruiyet kazanabilmek için kendilerini iyiliğin ve hakk’ın sahibi görmeleri günümüzde de geçerliliğini yitirmeyen bir taktik. |Ama bu üslûbtan vazgeçilmesi gerek..|
Bekir Berat Özipek: Antigone Doğal Hukuk’u çok iyi anlatan bir kitap..Antigone’da olması gereken hukuk ile kralın dayattığı hukuk arasında bir gerilim var-doğal hukuk/pozitif hukuk çatışması- Ayrıca kitapta cinsiyet temelli bir çelişki olduğunu görüyoruz, Kral -ölü gömüldüğünde- “Hangi adam gömdü bunu?” diye soruyor. Ayrıca eserde ‘Aile’ ile ‘Kraliyet’ arasında da bir çatışma olduğunu görüyoruz.
Kemal Çakır: Kral hiçkimsenin sözünü dinlemiyor, sadece kahinin sözünü dinliyor, kahin Antigone’da bana göre ‘vicdan’ı temsil ediyor. Günümüzde kahinler yok, bu durumda bizim nasıl vicdan oluşturmamız gerekiyor?
Saliha Köse: Kahinin vicdan olduğunu nereden çıkardın? Çıkarcı olarak nitelendiriliyor.
K.Ç: Ama koro onu haklı buluyor.
B.B.Ö: “Vicdan insana doğruyu gösteren bir rehberdir, siz onu öldürmedikçe..”
Halenur: Aslında kralın kahinin sözünü dinlemesinden ben hoşlanmadım. Kral kahinin bütün söylediklerinin doğru çıkmasından dolayı korktuğu için onun sözünü dinledi.
Naim Salman: Kral kahinin başkaları hakkında söylediklerini dinlemedi, söz kendi ailesine gelince O’nu dinlemeye başladı,işte o zaman geri adım attı.
Öner Yiğit: Kızkardeşler erkek egemen toplumun hegemonyası yüzünden kardeşlerini gömemiyor ama Antigone bu duruma karşı çıkıyor.
N.S: Kral “Bir kadına mı yenileceğiz” diyor.
Ö.Y: Bu piyes 2400 yıl önce yazılmış olmasına rağmen aynı sorunlar günümüzde de devam ediyor,bu anlamda günümüze de ışık tutuyor; kadın erkek eşitsizliği, iktidarların kendilerini mutlak güç olarak görmeleri..
B.B.Ö: Antigone kralın koyduğu yasaya karşı çıktığında Kral O’na bunu neden yaptığını soruyor, Antigone ise ona “Sen Zeus değilsin” diyerek cevap veriyor. Hukukta doğal hukuk-pozitif hukuk tartışması var. Doğal Hukuk bir manada olması gereken hukuk, daha çok dinin yasaları gibiyken, Pozitif Hukuk –devletlerin,yönetimlerin- sonradan ortaya koyduğu hukuktur. Antigone ile kızkardeşi tartışırken hukukta günümüzde devam eden bu tartışmayı açıkça görüyoruz. Kızkardeşi, Antigone’a “Sen kralın(pozitif hukuk) yasalarına karşı mı çıkıyorsun?” diye soruyor. Antigone ise ölüyü gömdürtmemek doğal hukuka aykırıdır diyor.
S.K: Doğal Hukuk ile Pozitif Hukuk nerede çatışmamalı? Nasıl uygulanmalı?
B.B.Ö: Pozitif Hukuk, Doğal Hukuk ile çatışmadığı yerlerde uygulanmalıdır, derler. Doğal Hukuk’un vahye dayandığını söyleyenler de olmuştur.
S.K: Pozitif Hukuk vahyi delil olarak almayan hukuk diyebilir miyiz bu durumda?
B.B.Ö: Pozitif hukuklar da vahyi delil olarak alabilir.
Halenur: Doğal hukuk’un vahiy kaynaklı olduğu evrensel bir değer midir?
B.B.Ö: Doğal Hukuk vahiy kaynaklı olmasa da, herkes farklı yollardan gelse bile onun önemli bir özelliği herkesin ortak bir noktada buluşabilmesidir.
Antigone doğal olanı çiğneyen bir insanın pişman olacağını Kreon üzerinden ortaya koyuyor.
*Devlete koşulsuz itaat etmek mi gerekir?
Süleyman Orgun Altıparmak: Devletin buyruklarını fazla sorgulamamak lazım. Çünkü ben devletini sahiplenmeyenin sonrasında vatanını sahiplenmeyeceğini düşünüyorum.
Ö.Y: Devlet bir belediyedir, halka hizmet için vardır.
B.B.Ö: Devlet bir araçtır diyorsun,
Ö.Y: Devletin ‘birey’ için varolması gerekirken günümüzde devlet ‘devlet’ için var ve bireyler onun varolması için varlarını yoklarını veriyorlar.
B.B.Ö: İtaatin sınırları neresidir?
N.S: Antigone’da halk ikiye ayrılıyor, kendi doğrularını yaşayanlar, mevcut düzene uyanlar. Kendi doğrularını yaşayan insanlar için şu sorulabilir, herkesin doğrusu bir mi?
B.B.Ö: “Yaratana isyan konusunda, yaratılana itaat yoktur.” Devleti eleştirmek devlete zarar vermez, aksine onun yararınadır. Demokratik rejimler bu konuda şanslıdır.
(Hoca burada Nigel Ashford’un Özgür Toplumun İlkeleri kitabını önerdi.)
*Seküler bir ahlak mümkün müdür?
B.B.Ö: Eğer Antigone’un söz ettiği bir HAKİKAT varsa, bu nasıl bulunur?
Yunus Emre Elmas: 2400 yıllık bir meseleyi tartışıyoruz. Olması gerekeni tartışmamalıyız. Olması gerekeni aramalı mıyız? Yoksa sadece betimleyeceğiz ve bu da bizim vicdanımızı oluşturacak mı?
Nursen Durmuş: Ama şimdi ölüyü gömecek miyiz,gömmeyecek miyiz?
Kral Antigone’a sen bu kardeşini gömersen diğer kardeşine nasıl hesap vereceksin diyerek aslında onun da kendi doğruları olduğunu ortaya koyuyor.
B.B.Ö: David Henry Thoreau’nun Sivil itaatsizlik kitabının giriş kısmındaki ilk 3 cümle aslında bu konuyu özetliyor;
-Devletin yasaları vardır.
-İnsanın vicdanının yasaları vardır.
-Devletin yasalarıyla insanın vicdanının yasaları çatıştığı zaman insan vicdanının yasalarının sesini dinlemelidir ve bunun sonuçlarını göze almalıdır.
Bu konuya uygun aklımda kalan bir de hadis var: “Emre itaat iyilik emredildikçedir.” Hakikate ulaşmanın birden çok yolu vardır.
Havva Nur Tekin: Kitaptan aklımda kalan diyaloglar;
Kreon:Vereceğim buyrukları bana halk mı öğretecek?
Haimon:Çocukça konuştuğunun ayırdında mısın?
Kreon:Ben başkaları adına mı yöneteceğim devleti?
Haimon:Tek kişiyle devlet mi olurmuş, despotluk bu seninki.
Kreon:Devlet ona hakim olanındır,anlaşıldı mı?
-İktidarlar kendilerini mutlak hakim,hesap vermez güç olarak gördükleri sürece meşruiyetlerini adaletle değil,zulümle sürdürürler.
B.B.Ö: Devlet ona hakim olanındır anlayışı, pozitif hukuk anlayışıdır.
*Kreon bir noktada doğruyu görebildiği halde onu neden uygulamıyor?
B.B.Ö: Yanlış bir yola giren vagonun daha da hızlanması gibi, gurur ve kibir Kreon’u doğruyu uygulamaktan alıkoyuyor.
Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
0 yorum:
Yorum Gönder